SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

FEDAİLU’S-SAHABE BAHSİ

<< 2421 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

56 - (2421) حدثني أحمد بن حنبل. حدثنا سفيان بن عيينة. حدثني عبيدالله بن أبي يزيد عن نافع بن جبير، عن أبي هريرة،

 عن النبي صلى الله عليه وسلم؛ أنه قال لحسن "اللهم! إني أحبه. فأحبه وأحبب من يحبه".

 

{56}

Bana Ahmed b. Hanbel rivayet etti. (Dediki): Bize Süf/ân b. Uyeyne rivayet etti. (Dediki): Bana Ubeydullah b. Ebi Yezid, Nâfi' b. Cübeyr'den, o da Ebû Hureyre'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet etti ki:

 

(Nebi s.a.v.) Hasan için :

 

«Allah'ım! Ben bunu seviyorum, onu sen de sev! Onu seveni de sev!» diye duâ buyurmuşlar.

 

 

57 - (2421) حدثنا ابن أبي عمر. حدثنا سفيان عن عبيدالله بن أبي يزيد، عن نافع بن جبير بن مطعم، عن أبي هريرة. قال:

 خرجت مع رسول الله صلى الله عليه وسلم في طائفة من النهار. لا يكلمني ولا أكلمه. حتى جاء سوق بني قينقاع. ثم انصرف. حتى أتى خباء فاطمة فقال "أثم لكع؟ أثم لكع؟" يعني حسنا. فظننا أنه إنما تحبسه أمه لأن تغسله وتلبسه سخابا. فلم يلبث أن جاء يسعى. حتى اعتنق كل واحد منهما صاحبه. فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم "اللهم! إني أحبه. فأحبه وأحبب من يحبه".

 

[ش (طائفة من النهار) قطعة منه. (خباء) أي بيتها. (لكع) المراد هنا الصغير. (سخابا) جمعه سخب. وهو قلادة من القرنفل والمسك والعود ونحوها من أخلاط الطيب. يعمل على هيئة السبحة ويجعل قلادة للصبيان والجواري. وقيل: هو خيط فيه خرز. سمي سخابا لصوت خرزه عند حركته. من السخب، وهو اختلاط الأصوات].

 

{57}

Bize İbni Ömer rivayet etti. (Dediki): Bize Süfyân, Ubeydullah b. Ebi Yezid'den, o da Nâfi' b. Cübeyr b. Mut'im'den, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş):

 

Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'le birlikte günün bir kısmında sokağa çıktım. O benimle konuşmuyor. Ben de onunla konuşmuyordum. Nihayet Beni Kaynuka Pazarına geldi. Sonra ayrıldı gitti. Ve Fâtıme'nin evine gelerek:

 

«Ufaklık burada mı? Ufaklık burada mı?» diye sordu. Hasan'ı kastediyordu. Anladık ki, annesi onu tertemiz yıkayıp giydirmek ve boynuna güzel kokulu gerdanlık takmak için alıkoymuş. Çok geçmeden koşarak geldi. Ve birbirlerine sarmaştılar. Bunun üzerine Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

 

«Allah'ım! Ben bunu seviyorum. Onu sen de sev! Onu seveni de sev!» diye dua buyurdular.

 

 

Diğer tahric: Buhari Buyu' ile Libas; Nesai Kübra, Menakib; İbni Mace «mukaddime – Sünnet

 

 

AÇIKLAMA:

 

Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yolda Ebû Hureyre ile konuşmaması ihtimal vahy veya başka bir hususa dair düşündüğünden, Ebû Hureyre'nin konuşmaması ise hürmet ve tevkirindendir. Ashab-ı kiramın âdetleri bu idi. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) de konuşmak için neşat görmezlerse hürmeten onlar da susarlardı.

 

لكع (Luka'): Sözlükte alçak, köle, pis, ahmak ve sıpa gibi birçok mânâlara gelirse de, burada bu mânâların hiç biri murad değildir. Burada ondan küçük kastedilmiştir. Zâten Beni Temim'in lehçesinde lükâ' küçük demektir. Bilâl b. Cerire bu kelimenin mânâsı soruldunca: «Bizim lehçemizde lükâ' küçük demektir.» cevâbını vermiştir.

 

سخابا (Sihab): Karanfil, misk ve öd ağacı gibi şeylerden yapılan ve çocukların boynuna takılan gerdanlıktır.